Teknolojik gelişmeler insan kaynaklarındaki süreçleri de doğrudan etkiliyor. Peki insan kaynakları teknolojiden ne kadar faydalanabilir? İK ve Bilgi Teknolojileri (IT) arasında nasıl bir bağ kurulmalı? İşte bu konu, Yenibiriş Gündem Toplantısı’nda tartışıldı.
Siemens işbirliğiyle gerçekleştirilen toplantıya Siemens IT Çözümleri ve Hizmetleri Direktörü Ali Rıza Ersoy, Peryön Başkanı Yiğit Duman ve Hürriyet Gazetesi yazarı Cüneyt Ülsever konuşmacı olarak katıldı. Ali Rıza Ersoy, Yönetim gurusu Peter Drucker’ın “Hiçbir örgüt sahip olduğu kişilerin yeteneğinden daha büyük bir şeye sahip değildir” sözünden alıntı yaparak konuşmasına başladı. “Bir şirkette yapılan her şeyin diğerleri tarafından bilinmesi gerekir” diyen Ersoy, tam da bu konuda teknolojinin imdada yetiştiğini söyledi. İşe alım, bordrolama, performans değerlendirme ve ücret yönetimi gibi süreçlerde IT’nin artık daha aktif rol oynadığını söyleyen Ersoy, “doğru teknolojiyi kullanmayı hedeflemeliyiz” dedi.
Peryön Başkanı Yiğit Oğuz Duman ise şirketlerin web altyapılarının önemine dikkati çekti: “Web entegrasyonda pek çok şirket çuvallıyor. Web entegrasyon doğru yapılmadığında birçok fırsatı kaçırıyoruz. Süreçleri yönetirken teknolojik altyapımızı sorgulamamız gerekiyor. En kritik nokta ise yazılım kaynağınızın belli unsurlarda size yardımcı olup olmadığıdır.”
21. yüzyıl insanı
Hürriyet yazarı Cüneyt Ülsever, 21. yy nasıl bir insan istiyor sorusuna cevap aradığı konuşmasında yeni bir yüzyılda olmaktan çok, bu yüzyıla nasıl ve neyle girdiğimizin önemli olduğunu vurguladı. Asıl önemli olanın “çağ” kavramının içini doldurmak olduğunu söyleyen Ülsever, iki yeni olgunun altını çizdi:
Dünya artık tek ve ulaşılabilir bir pazar: Artık dünya üzerinde tek bir pazardan söz edebiliriz. Herkesin birbirinin rakibi olduğu bir düzenden bahsediyoruz. Sadece Türkiye’ye değil, dünyaya kendimizi ispat etmemiz gerekiyor.
Bilgiye ulaşmanın maliyeti “0”a yaklaştı: Eskiden bilgiye sadece ansiklopedi ve kitaplardan ulaşabiliyorduk. Bilgiye ulaşmak için teknolojiden faydalanamıyorduk. Ama şimdi durum değişti. Bu yüzden kesinlikle fark yaratmanız, diğerlerinden farklı şeyler yapmanız gerekiyor. “Benim farkım ne?” sorusunun cevabını bulmak ise en temel sorumuz olmalı.
Ülsever 21. yüzyılın sloganının ise “Farkın farkını fark etme” olduğunu söyledi: “Standartların tek gerçek olduğunu düşündüğünüzde başarılı olamazsınız. Farklının, yeninin peşinden gitmeli, birey olmanın öneminin farkında olmalı ve kendinizi her an geliştirmelisiniz.”

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder