Sedef Çalarkan, yarattığı Osman markası ile Osmanlı motiflerini teknoloji birleştiren tişörtler tasarlıyor. Bluetooth kullanan III. Murat, iPod dinleyen III. Selim desenli tişörtler bunlardan sadece birkaçı… “Aşk-ı Memnu” dizisinde Kıvanç Tatlıtuğ’un bu tişörtlerden giymesiyle meşhur olan marka, Ortadoğu’da da çok revaçta. Tasarımcı, Tatlıtuğ ile markasının daha ileri gittiğini söylüyor.
Osmanlı motifli tişörtler tasarlama fikri neden çıktı?
Kasım 2004’de, çok sıkıntılı bir dönem geçirirken bu fikir aklıma düştü. Daha önceden planlanmış bir çalışma değildi. Bir sabah, Cihangir’deki evimde yataktan kalkamayacak kadar üzgünken, aklıma böyle bir fikir geldi. Fikri bir tek gecede hayata geçirdim. Planlayıp, kurumsal görüntüsünü hazırladıktan sonra da, 1 ay gibi kısa bir sürede koleksiyonu oluşturdum.
Neden bu kadar sıkıntılı bir dönem geçiriyordunuz?
Belli bir nedeni yok. Ama her anlamda kötü bir dönemden geçiyordum. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu ve tıkandığımı düşündüğüm bir dönemdi. Bu yüzden de sıkıntılı günler geçiriyordum, umudumu kaybetmiş bir haldeydim.
Fikrin uygulanma aşamasında yardım aldınız mı yoksa her şeyi tek başınıza mı yürüttünüz?
Bu projeyi hayata geçirme sürecinde ise yanımda Kemal Edes ve Aylin Gücüm vardı. Her şeyi beraber yaptık. Fikrin geliştirilmesi ve üretimi için onlardan büyük destek aldım. Sonrasında ise yoluma tek başıma devam ettim. Danışmanlık verdiğim fuarlarda hep onlar gibi olmaya çalıştığımızı fark etmem ve Osmanlı tasarımlarının o güne kadar çok ağır işlenmesi de belirleyici unsurlar arasındaydı. Kısacası Osmanlıyı basite indirgemek, gençlerin kullanımına sunmak istedim.
iPod dinleyen III. Selim, Bluetooth kullanan III. Murat… Osmanlı figürleri ile teknolojiyi neden birleştirmek istediniz?
Daha önce böyle bir şey yapılmamıştı, ben de denemek istedim. Şu anda da çok taklit edildiğine göre, demek ki belirli bir farkındalık yaratmışım. En temel isteğim buydu zaten. Ayrıca tasarımları yaparken Osmanlının turistik eşya görüntüsünden çıkmasını da istedim. Gündelik hayatta kullanılmasını amaçladım. İlk zamanlarda pek çok arkadaşın bana karşı çıkmasına rağmen, Osmanlıyı en az bir kere koleksiyonlarına kattıklarını görüyorum.
Sizin Osman dışında bir de Genç Osman markanız var. Bu ikisinin birbirinden farkı ne?
Osman markasında 80/1 ipek karışık Tencell kumaşlar ve gerçek Swaroski taşlar kullanıyoruz. Ürünler daha pahalı ve ağır. Genç Osman ise daha ucuz; organik baz çanta, atlet ve tunik gibi daha gençleri yakalayan modellerden oluşuyor. Yani bir anlamda da ekonomik olarak yaş grafiğini düşünerek hareket ettik.
TATLITUĞ BİZİM GERÇEĞİMİZ
Tişörtlerinizi Kıvanç Tatlıtuğ’un giymesi için “Aşk-ı Memnu” dizisinin setine yollamışsınız. Böyle bir şey yapmak nerden aklınıza geldi, oyuncuyu çok beğendiğiniz için mi?
Kıvanç Tatlıtuğ’un koyu bir hayranıyım. “Aşk-ı Memnu” dizisinden önce “Menekşe ve Halil”deki performansına da hayran kalmıştım. İyi bir dizi ve sinema filmi izleyicisiyim. Tasarımlarımı yaparken ülke genelinin sosyal yapısını incelemek ve bunun doğrultusunda tasarım yapmak için çaba harcıyorum. Nişantaşı’na sıkışıp kalmış tasarımcıların, ya da sadece dünyayı takip eden modacıların ülkelerine fayda sağlayamayacaklarını düşünüyorum. Sürekli trendleri takip etmek, bazen sizi iki sene ileri götürüyor ama yaşadığınız ülkedeki insanların algı seviyesini unutmanıza neden de olabiliyor. Kıvanç Tatlıtuğ ise bizim bir gerçeğimizdi, yakışacağını düşündüm.
Ama hemen giymemiş sanırım. Ne zaman giymeye başladı?
Evet hemen giymedi. Her bölüm heyecanla bekledim ama bir ay giymedi. Daha sonra ise Kıvanç beni epey şaşırttı. Daha sonra ise iPod dinleyen III.Selim tişörtünü altı bölüm üzerinden çıkarmadı. Dizi dışında da bu tişörtleri üzerinden çıkarmadığını duydum ve çok mutlu oldum.
HER KESİMDEN SİPARİŞ ALIYORUM
Kıvanç Tatlıtuğ’un markanıza ne derece katkısı oldu?
Olmaz mı, çok büyük katkısı oldu. Markamı tamamen ileri götürdü. Talep arttı. Ne kadar doğru bir isimle çalıştığımı fark ettim. Her kesimden insandan sipariş gelmeye başladı. Ortadoğu’da bazı ülkeler de bunların arasında yer alıyor. Araplar tasarımlarımı çok seviyor. En çılgın tasarımlarımı onlar alıyor. Ürünlerimin Kıvanç’la çok daha geniş kitlelere yayılacağını düşünüyorum.
Beğendiğiniz tasarımcılar kimler? Çizginiz hangi modacıya yakın?
Türk modacılardan Hakan Yıldırım, Aziz Sariyer, Dice Kayek, Defne Koz ve Hüseyin Çağlayan’ı beğenerek takip ediyorum. Yabancı modacılardan da Ron Arad, Jasper Morison, Greth Pugh ve Alexandra Mc Queen favori modacılarım arasında.
YALNIZ OLMAK İYİ GELİYOR
Tişörtlerinizi tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz? Neler sizin için olmazsa olmaz?
Gece daha rahat tasarım yapıyorum. Dizüstü bilgisayar olmazsa olmazım. En önemlisi de yalnızlık. Yalnız olmak iyi geliyor. Eğer yalnız değilsem kafam dağılıyor.
Belli bir obje, kişi ya da kişiler var mı etkilendiğiniz?
Obje anlamında bir şey söyleyemem. Kişi anlamında da net bir şey yok. Ama aşık olmak bana iyi geliyor. Daha heyecanlı hissettiğim için kendimi daha güzel şeyler ortaya çıkartıyorum.
Çizdiğiniz tasarımları ilk kiminle paylaşırsınız?
Yakın dostum, Kerem Fildişi ile paylaşırım. Kerem’in çok rafine bir zevki olduğunu düşünüyorum.
Yeni projeler neler?
En son Miller Festival için tişörtler, kaftanlar ve İzzet Çapa’nın Joke Perestroyka restoranı için “merchandiser” olarak çalıştım. Tişört ve aksesuarlar tasarladım. Hepsi satılıyor şu anda, önümüzdeki günlerde de moda çekimi yapılacak.
Ürünler nerde satılıyor?
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar’daki Old Bazaar, Abdi İpekçi Caddesi’ndeki Lalita ve çok yakında da internet sitem www.sedefcalarkan.com’dan da satın alabilirler. Şu anda internet ağı kuruluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder