Kerem İnanç, uzun yıllar yurtdışında daha çok da Almanya'da görev yaptıktan sonra Türkiye’ye dönme kararı almış bir tepe yönetici. Kısa süre önce DHL Global Forwarding'in CEO koltuğuna oturdu. İnsan kaynakları deneyimi de olan İnanç ile Türkiye'ye dönme kararının nedeninden, lojistik sektörünün geleceğine, şirketin istihdam planlarından iş-özel yaşam dengesine uzanan bir söyleşi...
Endüstri mühendisliği ve işletme eğitimini aynı anda almışsınız. Kariyerinizi önceden planlamış mıydınız?
Benim mesleki olarak ne yapmak istediğim hakkında kabaca bir fikrim vardı, ama yüksek öğrenim branş seçimimi ilgi alanıma göre yaptım. Bence yüksek öğrenimin önemi alan bilgisini öğrenmek değil, bağımsız olarak öğrenebilmeyi öğrenmektir. Bu nedenle Avrupa'da birçok yöneticinin çok farklı akademik kariyeri vardır, örneğin hukukçular, mühendisler, psikologlar gibi. Mesela, Deutsche Post DHL’nin CEO’su bir nörobiyologtur.
Alman disiplini sizi ne kadar etkiledi? İş yapış şeklinize ne kadar yansıyor bu?
Disiplin, Alman kültürünün bir parçasıdır ve tabii bu benim kişiliğimin ve çalışma stilimin bir parçasıdır. Ama ben Almanya’da çalışmıyorum ve neyse ki yabancısı olmadığım Türk kültürüne de uyumlu olmam gerekiyor. Kültürel özellikler ve farklılıklar son derece önemli ve biz bunun farkında olmalıyız, diye düşünüyorum.
Lufthansa’da Finans ve İnsan Kaynakları Genel Müdürü olarak görev almışsınız. Türkiye’deki İK uygulamalarını nasıl buluyorsunuz?
Almanya veya Amerika'da, İK uygulamaları açısından büyük farklılıklar görmüyorum.
Tabi ki farklı yasal çerçevelere dayalı farklılıklar vardır. Ama işe alım, eğitim gibi alanlarda Türkiye’deki uygulamalar geride kalmıyor.
Bu şirkete geçiş süreciniz nasıl oldu? Neden oraları bırakıp geldiniz?
Özel nedenlerden dolayı, eşim Türk ve biz tanışmadan önce kendisinin içmimar olarak başarılı bir iş hayatı vardı. New York ve Paris’te geçirdiğimiz 5 yılın sonunda birlikte Türkiye’ye dönmeye ve mesleki hayatımıza burada devam etmeye karar verdik.
EN ÖNEMLİSİ SAĞLIK
Hiç ‘dibi gördüm’ dediğiniz bir dönem oldu mu?
Şu ana kadar yakın aile çevremde ciddi bir hastalık veya buna benzer bir durum yaşamadığım için şanslıyım. Bu nedenle, hayır. Profesyonel anlamda tabi ki aksilikler yaşadığım oldu, ama sağlıklı olduğunuz sürece şikayet etmek için doğru bir neden yok. Aksilikler işin bir parçasıdır. Bir kez dibi gördüğünüz zaman, işler düzeldiğinde insan daha çok keyfine varır.
DENİZ TAŞIMACILIĞINDA BÜYÜYECEĞİZ
Burdaki hedefleriniz neler?
DHL Global Forwarding, dünya çapında Forwarder’lar arasında bir numaradır. Türkiye olarak, biz hava kargo taşımacılığında lider konuma sahibiz ama deniz taşımacılığında ve proje alanında da bu konuma ulaşmak istiyoruz.
Şirketin 2010 istihdam planında neler var?
Hedeflerimize ulaşmak için de personel olarak da büyümeye ihtiyacımız var ve bunu yaparken deneyimli ve deneyimsiz yeni çalışanlar istihdam etmek istiyoruz.
Peki iş görüşmelerine giriyor musunuz?
Evet, kilit pozisyonlar için iş görüşmelerine ben giriyorum. Rahat bir ortamda diyalogu geliştirerek kişiyi tanımaya çalışıyorum.
DİLİNİZİ GELİŞTİRİN
Lojistik gençlerin rağbet gösterdiği hızlı gelişen bir sektör. Hem lojistiğe hem de genel olarak iş hayatına atılacak gençlere önerileriniz?
Uluslararası boyutta faal olabileceğiniz büyüyen bir sektör ve çok ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. Bu alanda çalışmak isteyen gençlere tavsiyem dil becerilerini iyi düzeyde geliştirmek ve mümkün olduğunca başka kültür çevrelerine seyahat etmeleri veya başka şekilde oralarda vakit geçirmeleridir. Bu deneyimler çok değerlidir.
Çalışanlarda tahammül edemediğiniz nedir, desem ne dersiniz?
Sadece çalışanlarda değil genel olarak samimi olamayan insanlardan hoşlanmam.
Son olarak, kızlarınıza zaman ayırabiliyor musunuz? İş ve özel yaşamını birbirinden ayrı tutabilenlerden misiniz?
Evet, hafta içi akşamları onları sadece kısa bir süre görebiliyorum ama hafta sonu sadece ailemi aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder